top of page

Hatıraları Kadar İnsandır Herkes

Geçmişin üzerimizde bıraktığı izler ne kadar sert olursa olsun yaşamaya devam etme zorunluluğumuz var. O izler bizlerin ne kadar çok cefa ile uğraştığının bir kanıtı adeta. İnsan etrafına bakmayı bilirse kendisi gibi herkesin ve her şeyin benzer izler taşıdığını görüyor. "Terk edilip yalnızlığa mahkum edilmek". Bu cümleyi bir düşünün... Önce bir insan için düşünün, sonra bir sokak köpeği için, şimdi de eski bir ev için düşünün. Aklınıza onlarca örnek geldi değil mi? Aslında hiçbirine yakışmaması gerek ama üçü de etrafımızda çok sayıda var. Sevdiği tarafından terk edilip parklardaki banklarda şarap içen filozof görüntülü amcalar geldi mi aklınıza? Ya da sahibinin bir hevesle alıp sıkılınca sokaklara bıraktığı ve dönerci köşelerinde yemek bekleyen zavallı bir köpekcik? Peki ya fotoğraftaki eski, yıkılmak üzere olan ve yıpranmış eve ne demeli? Bu ev benim güzel şehrimin en güzel yerlerinden birinde... İçi hatıralarla, mutluluk ve üzüntülerle dolu. Şimdi ise o şarapçı amcalardan ya da sokak köpeklerinden farklı bir durumu yok. Yitip gideceği zamanı bekliyor. Sessizce... Ümitsizce... Terkedilişinin ardından kalan benliği ile yalnızlığını gösteriyor önünden geçen fotoğrafçılara... Belki de hala bekliyor gelmesi gereken birilerini... Bir kez daha görebilmek için sevdiğini, direniyor zamana ve ölüme.

Gerçi Asaf'ın dediği gibi...

"Ben seni beklerken ölmem ki... beklersem..."

#arthe #şehir

En son bunlar var dedik...
Bunlar  beğeniliyor dedik...
bottom of page